Türk sinemasının karakter temsilleri bağlamında yapısal dönüşümü düşünüldüğünde özellikle 80’ler sonrasında o güne dek tabu olarak kabul edilen eşcinsellik, etnik kimlikler ve inanç meselesi gibi birçok konunun beyaz perdeye taşındığı görülmektedir. Buna rağmen, günümüzde dahi Türk filmlerinin temalarında tam anlamıyla toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının aşıldığı söylenemez. Genellikle ideolojik yaklaşımlar çerçevesinde şekillenen ve toplumsal yaşamda yazılı olmayan bir kural gibi işleyen bu roller, sinemada da karakterler aracılığıyla kendisini gösterir. Fakat bugün, toplumsal cinsiyet kalıplarının dışına çıkıyor olsa da izleyici tarafından benimsenen farklı bir karakter yapısı bulunmaktadır: Anti-kahramanlar. Çalışmada, Türk sinemasının son dönemde çekilen Nefesim Kesilene Kadar (2015) ve Sofra Sırları (2017) adlı filmleri üzerinden anti-kahraman kadın karakterler feminist kuram çerçevesinde betimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada, kadın karakterlerin filmlerdeki temsil biçimlerine odaklanılmaktadır. Dolayısıyla, her iki film de Türk sinemasında başrollerde yer alan anti-kahraman kadınların temsilini kadın ve erkek yönetmenlerin bakış açısıyla yansıtmasından dolayı çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada, anti-kahraman kadınların sinemada toplumsal cinsiyet rollerinin sunulmasına ve karakter oluşumuna olan etkileri sorgulanmıştır. Buna göre, kadın karakterlerin anti-kahraman olarak konumlanması ile birlikte toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını dönüştürme potansiyeli olduğu saptanmıştır.
anti-kahraman sinemada kadın toplumsal cinsiyet betimsel analiz
Character representations have changed in Turkish Cinema, especially after the 80s, and many subjects that are considered taboo before have started to be shown in the screen. Despite this, it cannot be said that gender stereotypes have been completely overcome even today. These roles, which are generally shaped by ideological approaches and function like unwritten rules in society, show themselves in cinema through the characters. However, there is a different character structure adopted by the audience, even though it goes beyond gender stereotypes: Anti-heroes In the study, anti-hero female characters were analyzed through the descriptive analysis method within the framework of feminist theory, through the contemporary films of Turkish Cinema, Nefesim Kesilene Kadar (2015) and Sofra Sırları (2017). The study focuses on the representations of female characters in films. Therefore, both films are included to the study as they reflect the representation of anti-hero women in Turkish cinema from the perspective of male and female directors. In the study, the effects of anti-hero women on the presentation of gender roles and character formation in cinema were questioned. Accordingly, with the positioning of female characters as anti-heroes, it has been determined that there is a potential to transform gender stereotypes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022Sayı: 8 |
ARTS, CC BY-NC 4.0 ile lisanslanmaktadır