The documenta exhibition, organized fort he 8th time in 1987, builds its theory on postmodernism, which is an inevitable situation in line with the requirements of the epoch. With postmodernism as a new social situation, meta-narratives lose their power. Authorities open up for discussion. This situation requires new attitudes and a new language of work. Accordingly questioning the interpersonal ties of art, documenta 8 becomes a place where new attitudes and new forms are tested. It can be said that the exhibition seeks answers to the artistic and cultural structure of the epoch with new approaches. These approaches form the basis of theoretical discussions and are reflected in the works. The theoretical approaches and creative practices dominated by the postmodern epistemological method open up the new positions and responsibilities of the work of art to question. In documenta 8, a bridge is built between the past and the current, and comparisons are made between the past and the current situation. While the exhibition preserves its own accumulation, it is also closely related to new situations. Constructed with a critical and experimental structure, the exhibition turns into a kitchen where innovations are tested. Social and plastic inquiries that ar stil up to date can be reviewed by examining the theoretical infrastructure of the exhibition and illustrating it with works.
documenta documenta 8 postmodernism exhibition civil disobedience
1987’de 8’incisi düzenlenen documenta sergisi, teorisini dönemin gerekleri doğrultusunda kaçınılmaz bir durum olan postmodernizm üzerine inşa eder. Yeni bir sosyal durum olan postmodernizm ile birlikte üst anlatılar gücünü yitirir, otoriteler sorgulamaya açılır. Bu durum yeni tutumları ve yeni bir eser dilini gerekli kılar. Bu doğrultuda sanatın sosyal bağlarını sorgulayan documenta 8, yeni tutumlar ve yeni biçimlerin denendiği bir alan haline gelir. Sergide yeni yaklaşımlarla döneminin sanatsal ve kültürel yapısına cevaplar arandığı söylenebilir. Bu yaklaşımlar teorik tartışmaların temelini oluşturur ve eserlerde kendini gösterir. Postmodern epistemolojik yöntemin ağır bastığı teorik yaklaşımlar ve yaratım pratikleri, sanat eserinin yeni konumunu ve sorumluluğunu sorgulamaya açar. documenta 8’de geçmiş ve güncel olan arasında hem bir köprü kurulur hem de geçmiş ve güncel durum arasında kıyaslamalar yapılır. Sergi bir yandan kendi birikimini muhafaza ederken bir yandan da güncel kırılmalar ile yakından ilgilidir. Eleştirel ve deneysel bir yapı ile kurgulanan sergi yeniliklerin sınandığı bir mutfağa dönüşür. Hala güncelliğini koruyan sosyal ve plastik sorgulamalar, serginin teorik alt yapısı incelenerek ve eserler ile örneklendirilerek gözden geçirilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021Sayı: 6 |
ARTS, CC BY-NC 4.0 ile lisanslanmaktadır