Yapay zekâ tabanlı generatif görselleştirme araçları, özellikle Google Gemini’nin alt modeli Whisk gibi sistemler aracılığıyla, görsel üretim süreçlerinde köklü dönüşümlere yol açmaktadır. Bu çalışma, tiyatro sahne tasarımı gibi mekâna özgü ve çok katmanlı sanatsal disiplinlerin yapay zeka destekli generatif görselleştirme teknolojilerinden nasıl etkilendiğini eleştirel bir perspektifle incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında, William Shakespeare’in Hamlet oyununa ait seçilmiş belirli bölümler için geliştirilen “prompt”lar doğrultusunda Whisk modeli kullanılarak sahne tasarımı görselleri üretilmiş; bu görseller görsel göstergebilim Ronald Barthes, mekân kuramı Henri Lefebvre ve dijital estetik yaklaşımları çerçevesinde analiz edilmiştir. Çalışmanın yöntemi, nitel analiz esasına dayanmaktadır. Her görsel üretim, belirli kavramsal temalar çerçevesinde değerlendirilmiştir. Görsel çözümlemeler, yapay zekânın sahne tasarımı sürecinde oluşturduğu yeni estetik paradigmaların anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Elde edilen bulgular, temsilin doğası, sahne-izleyici ilişkisi ve üretim sürecinde yaratıcılığın demokratikleşmesi gibi temalar etrafında tartışılmıştır. Türkiye bağlamında henüz yeterince işlenmemiş olan bu konu hem akademik hem uygulamalı düzeyde tiyatro estetiği tartışmalarına yeni açılımlar sunmaktadır.
yapay zekâ generatif görüntüleme sahne tasarımı görsel dramaturji dijital estetik
AI-based generative visualization tools, particularly systems like Google's Gemini submodel Whisk, are triggering fundamental transformations in visual production processes. This study critically explores how AI-assisted generative visualization technologies impact spatially grounded and multilayered artistic disciplines such as theatrical stage design. Using prompts developed for selected scenes from William Shakespeare’s Hamlet, stage design images were generated with the Whisk model and analyzed through the lenses of visual semiotics (Roland Barthes), spatial theory (Henri Lefebvre), and digital aesthetics. The research adopts a qualitative analysis methodology, evaluating each visual output within specific conceptual frameworks. These visual readings contribute to understanding new aesthetic paradigms emerging in stage design processes through AI. The findings are discussed around key themes such as the nature of representation, stage-audience dynamics, and the democratization of creativity in production. In the Turkish context, this relatively unexplored topic offers novel perspectives to both academic and practical discussions on theatre aesthetics.
artificial intelligence generative imaging stage design visual dramaturgy digital aesthetics
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Medya Teknolojileri, Dijital ve Elektronik Medya Sanatı, Görsel Efektler |
| Bölüm | Makale |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 22 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: Yapay zekâ ve sanat özel sayısı |
ARTS, CC BY-NC 4.0 ile lisanslanmaktadır
YAYINCI | DERGİ KURULLARI | DİZİNLER | ÜCRET POLİTİKASI | İSTATİSTİKLER | MIAR | SHERPA ROMEO