In the modern era, abstract approaches have come to the fore in Art as well as in Science and Philosophy. The “modeling” of music for painting was due to the fact that music has a much more abstract and mathematical structure compared to painting. It can be said that the effort for freeing the art of painting from being mere servant of representations of someone’s portrait or a mirror of a fragment of the world and so purifying it, and transforming it into an independent art, particularly get started with Cubism. Cubist artists offered more rational art works then sensory, by leaving the traditional single point view approaches which continued since renaissance. Consequently optical approach leaves it’s space to more mental one. In this point of view Apollinaire uses ‘an art of understanding’ statement for Cubism. The surface of a canvas (a painting) were not considering ‘as an open window on the world’ anymore, but transformed into a field which artist reflects his/her mental-conceptual activities on it. The images and the composition as a whole which appears on the surface of a canvas were becoming analyzed according their interrelationships. That is to say the whole elements which constitute a painting (color, line, shape, etc.) were becoming hold by their interrelations and their relation to the surface. Therefore in art Modern Art arena, more logical and linguistic approaches came forward. In this point of view we are able to declare that Metaphysical approaches come forward in the art field. According to this concept, abstract approaches in Modern Art and its’ metapysical aspects is going to be analyzed in this article in historical process.
Modern dönemde, Bilim ve Felsefe’de olduğu gibi Sanat’ta da soyut yaklaşımlar öne çıkmaya başlamıştır. Resim sanatına müzik sanatının ‘model alınması’ da müziğin resme kıyasla çok daha soyut ve matematiksel bir yapısının olmasından kaynaklıydı. Resim sanatının dünyanın bir kesitinin ‘aynası’, bir kişinin portresi gibi belli şeylerin temsillerinin hizmetinden kurtarılarak ‘saflaştırılması’ ve böylece onun ‘bağımsız bir sanat’ haline dönüştürülmesinin çabası özellikle Kübizm ile başladığı söylenebilir. Kübist sanatçılar Rönesans’tan beri süregelmiş geleneksel tek bakış açılı optik yaklaşımı terk ederler ve duyusal olmaktan çok ussal eserler sunarlar. Dolayısıyla optik yaklaşım yerini daha zihinsel bir yaklaşıma terk eder. Bu bağlamda Apollinaire Kübizm için ‘bir kavrayış sanatı’ ifadesini kullanır. Tuvalin yüzeyi ‘dünyaya açılan bir pencere’ olmaktan çıkartılarak, yüzey artık daha çok, sanatçının zihinsel-kavramsal faaliyetinin yansıtıldığı bir alana dönüştürülür. Tuvalin yüzeyinde söz konusu olan ‘imgeler’ ve bütünsel olarak kompozisyon kendi iç yapısındaki ilişkiler bağlamında ele alınıp çözümlenmeye çalışılır. Yani bir resmi oluşturan bütün elemanların (renk, çizgi, şekil vs.) birbirleri ile ve yüzey ile bağıntıları ele alınır. Böylece Modern Sanatta daha dilsel ve mantıksal bir yaklaşım öne çıkmaya başlar. Dolayısıyla sanat alanında metafizik çabaların da böylece öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda Modern Sanattaki soyut yaklaşımlar ve bunların metafizik yönleri bu makalede tarihsel süreci bağlamında irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020Sayı: 4 |
ARTS, CC BY-NC 4.0 ile lisanslanmaktadır
YAYINCI | DERGİ KURULLARI | DİZİNLER | ÜCRET POLİTİKASI | İSTATİSTİKLER | MIAR | SHERPA ROMEO