Bu çalışmada temel amaç Nâzım Hikmet’in Ferhad ile Şirin oyununun Rene Girard’ın kapsamlı bir teoremin başlangıç noktası olarak ortaya attığı ‘mimetik arzu’ kavramı çerçevesinde analiz edilmesidir. Girard, edebiyat kuramcısı olarak başladığı akademik çalışmalarına kültürün ve dinin kökenlerine eğildiği bir sentez ile devam etmiştir. Bu esnada da mitleri, kutsal kitapları, romanları ve hatta tiyatro metinlerini çözümlemeleri için sadece bir analiz malzemesi olarak değil aynı zamanda bir kanıt niteliğinde kullanmıştır. Köken olarak bir halk hikâyesine dayanan Ferhad ile Şirin oyunu da ‘mimetik arzu’nun yoğun olarak görüldüğü bir ilişkiler ağına ve rekabetten şiddete uzanan bir çatışma ortamına sahiptir. İlk bakışta romantik görülebilecek yapısının derinlerinde yatan ‘arzunun cehennemi mekanizmaları’ analiz edildiğinde, oyunun Girard’ın ‘romansal hakîkat’ olarak ifade ettiği özellikleri pek çok noktada taşıdığı görülür. Ama oyun sonuna doğru kimi koşut düşünceler ortaya çıkmaya başlar. Bu noktalar Nâzım Hikmet’in toplumcu gerçekçi bakışının oyuna nüfuz etmiş izleri ile Girardyen bir düşüncenin karşı karşıya geldiği anlardır.
This study aims to analyse the play Ferhad and Sirin by Nâzım Hikmet within the framework of the concept ‘mimetic desire’ put forward by Rene Girard as a terminus a quo to a comprehensive theory. Girard synthesises the academic work he begins in literary criticism with the origins of culture and religion. In the process he uses myths, religious texts, novels and plays not only as material to be analysed and deciphered but also as evidence. The play Ferhad and Sirin which originates from a folk story yields an environment of conflict in which a dense case of ‘mimetic desire’ is seen in the cobweb of relationships sprawling from rivalry to violence. When the “infernal mechanism of mimetic desire” is analysed underlying what seems at first a romantic structure, the play can be seen to carry at various points what Girard defines as ‘romanesque truth’. However, towards the end of the play some parallel thoughts begin to emerge. These points are where Nâzım Hikmet’s social realist point of view penetrating the text meet Girardian thought.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021Issue: 5 |
ARTS is licensed under CC BY-NC 4.0