This study aims to evaluate Ümit Ünal’s film called Table Secrets within the framework of Gilles Deleuze and Felix Guattari’s concept of becoming- woman. The study is based on the assumption that the movie Table Secrets contains molecular becoming-woman categories. Therefore, the movie was selected by purposive sampling method. According to purpose of the study, first of all, Deleuze and Guattari’s concept of minor literature and from there the concept of minor cinema developed by Deleuze are included, and then the concepts of becoming and becoming-woman are examined. Then, the movie Table Secrets is analyzed under the titles of “lines of fligt and deterritorialization”, “blurring of private-public space” and “pluralization of identities”. Lines of flight, which mean the deterritorialization of all kinds of arrangements, focus especially on Neslihan in the film. The film is based on Neslihan’s oscillation between her identity as a quiet, obedient housewife and her cold-blooded identity who commits planned murders. As a result, it can be said that almost all the women in the narrative in the movie Table Secrets were initially established as a stereotypical category, but they entered a molecular or rhizomatic becoming-woman process throughout the movie.
Bu çalışma; Gilles Deleuze ve Felix Guattari’nin kadın-oluş kavramıyla Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olan Ümit Ünal’ın Sofra Sırları adlı filmini ele almayı amaçlamaktadır. Çalışma, Sofra Sırları filminin moleküler kadın-oluşlar barındırdığı varsayımına dayanmaktadır. Dolayısıyla film, amaçsal örneklem yöntemiyle seçilmiştir. Çalışmanın amacı doğrultusunda öncelikle Deleuze ve Guattari’nin minör edebiyat kavramı ve oradan hareketle Deleuze’ün geliştirdiği minör sinema kavramına yer verilmekte ardından oluş ve kadın oluş kavramları irdelenmektedir. Ardından Sofra Sırları filmi “kaçış çizgileri ve yersizyurdsuzlaşma”, “özel alan-kamusal alan bulanıklığı” ve “kimliklerin çoğullaşması” başlıklarında çözümlenmektedir. Her türlü düzenlemenin yersizyurdsuzlaştırılma uçları anlamına gelen kaçış çizgileri filmde özellikle Neslihan üzerinde yoğunlaşır. Film, Neslihan’ın; kendisini kocasının hizmetine adamış, itaatkar, sessiz bir ev kadını hali ile planlı cinayetler işleyen, kendi istekleri doğrultusunda yaşayan hali arasında gidip gelmelerine dayanır. Neslihan’ın bazı tetikleyicilerle doğrusal bir dönüşüme girip sonunda bambaşka biri olma hikayesi değil de; terkedilmesi ve aldatıldığını öğrenmesiyle bir dönüşüme girmesi ama orada da kalamayıp tekrar eski haline dönmesi ve sonra tekrar cinayet işlemesinden oluşan bir döngünün sürekli kendisini tekrarlaması söz konusudur. Sonuç olarak Sofra Sırları filminde anlatıdaki hemen hemen bütün kadınların başlangıçta klişe bir kategori olarak kuruldukları ancak film boyunca moleküler ya da rizomatik bir kadın-oluş sürecine girdikleri söylenebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 24, 2022 |
Published in Issue | Year 2022Issue: 8 |
ARTS is licensed under CC BY-NC 4.0
PUBLISHER | JOURNAL BOARDS | INDEXES | PRICE POLICY | STATISTICS | MIAR | SHERPA ROMEO