This article starts with a reference to the relationship between insanity and women in Western history of thought and art. The interpretation of Hamlet’s Ophelia is discussed within the context of gender, the status of women and its significance in the discourses of literature, and the approach of artists in depicting Ophelia in paintings and photography is analysed. Madwoman phenomenon is as old as the history of humanity, and the transformation of this visual image progresses in parallel with the societal attitude towards women and the role attributed to women. As Ophelia is the closest representative of the concept of the holy woman in literature with her youth, beauty and innocence as much as with her pale face, insanity and death at a young age, she is also considered to be the doyenne of all the madwomen. Ophelia’s scene, which is indirectly depicted in Shakespeare’s play, became a focus of interest for many painters and photographers as well as poets and authors. John Everett Millais inspires the artists of his time and beyond with the Ophelia painting he made in 1852. This study will analyse how and why insanity is associated with femininity, through the specific case of Ophelia. The analyses are based on the approach of the artists in depicting Ophelia in paintings and photographs, and the arguments of feminist theoreticians.
Bu makale, Batı düşünce tarihinde ve sanatında delilik ile kadın arasındaki ilişki üzerine gönderme yaparak başlar. Hamlet Ophelia’ sının yorumlanması, toplumsal cinsiyet, kadının konumu ve edebiyat alanlarındaki söylemler içindeki önemi bağlamında ele alınarak Ophelia’nın resme ve fotoğrafa aktarılmasında sanatçıların yaklaşımları incelenmiştir. Deli kadın fenomeni insanlık tarihiyle aynı yaştadır ve sanat tarihi boyunca bu görsel imgenin geçirdiği dönüşümler, kadına yönelik toplumsal tutumlarda ve kadına yüklenen görevlerle koşut ilerler. Ophelia gençliği, güzelliği ve masumiyetiyle olduğu kadar solgun yüzü, deliliği ve genç yaşta ölümüyle kutsal kadın kavramının edebiyattaki en yakın benzeri olduğu gibi tüm deli kadınların da duayeni sayılır. Shakespeare’in oyununda dolaylı olarak anlatılan Ophelia’nın ölüm sahnesi birçok şair, yazar gibi ressamların ve fotoğrafçıların da ilgi odağı olur. John Everett Millais 1852’de yaptığı Ophelia resmi ile dönemi ve sonrasındaki sanatçılara ilham verir. Bu çalışma Ophelia özelinde deliliğin kadınlık durumu ile neden ve nasıl ilişkilendirildiğini analiz edecektir. Analizler, Ophelia’nın resme ve fotoğrafa aktarılmasında sanatçıların yaklaşımlarına ve feminist kuramcıların argümanlarına dayanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 26, 2020 |
Published in Issue | Year 2020Issue: 3 |
ARTS is licensed under CC BY-NC 4.0
PUBLISHER | JOURNAL BOARDS | INDEXES | PRICE POLICY | STATISTICS | MIAR | SHERPA ROMEO