Her dönemin ve rejimin heykellerle ilişkisi, iktidarın toplumla, toplumun da bireyle ilişkisini açıkça ortaya koymaktadır. Modern insan, en yoğun biçimde 20. yüzyılda lider tasvirleri ve kahramanlık hikâyelerinden oluşan şehir heykellerini görmeye ve algılamaya başlamıştır. Bu araştırmanın inceleme alanı, özellikle yirminci yüzyıl sonrası döneme denk gelen aynı zamanda çoğunlukla tek partili yönetimlerin tek adam rejiminden hareketle yaptırıldıkları anlaşılan büyük boyutlu heykellere, değişen konjonktür ve iktidarı ele geçiren yeni rejimler sonrasında yapılan saldırıları ve tahribatları kapsamaktadır. Çalışma kapsamında ele alınan, yıkılan ve tahrip edilen anıtsal heykel örneklerinde tarihsel gerçekliğin, geçmişin izlerinin ve görsel tarihin yok edilmesi kaygısı açıkça gözlenmektedir. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden birisi olan doküman analizine uygun bir biçimde yapılmıştır. İlgili dijital arşiv kayıtlarından ve dokümanlardan ulaşılan eserler metaforik anlamlarıyla birlikte ideolojik özellikleri açısından ele alınıp değerlendirilmiş, araştırma sonucunda elde edilen veriler betimsel olarak yorumlanmıştır. Çalışmada, yıkılan anıtların mevcut gücü nasıl yansıttığı ve ideolojik bir araç olarak nasıl kullanıldığı göstergelere dayalı olarak incelenmiş ve mevcut durum değerlendirmesi yapılmıştır.
The relationship of each period and regime with sculptures clearly reveals the relationship of power with society and society with the individual. Modern people began to see and perceive the city sculptures, which consist of depictions of leaders and heroic stories most intensely in the 20th century. The study area of this research covers the attacks and destructions made after the changing conjuncture and new regimes to the large statues, which are understood to have been built by the one-man regime of the single-party governments, especially in the post-twentieth century period. It is observed that the sculptures discussed in the research are depicted in very large dimensions and positioned at important points of the settlement area, and ideological, religious or one-man meanings are attributed to these practices. In the examples of ruined and destroyed monuments, the concern for destruction of historical reality, traces of the past and visual history is clearly observed. In the study, how the destroyed monuments reflect the current power and how they are used as an ideological tool has been examined based on the indicators and a current situation assessment has been made.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 24, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
ARTS, CC BY-NC 4.0 ile lisanslanmaktadır